بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَمَّا ٱلۡقَٰسِطُونَ فَكَانُواْ لِجَهَنَّمَ حَطَبٗا ١٥

Amma haksızlar cehenneme odun olmuşlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gerçeğe sırt çevirenler ise cehennem odunlarıdırlar.

– Seyyid Kutub

“Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

– Diyanet İşleri

وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسۡقَيۡنَٰهُم مَّآءً غَدَقٗا ١٦

Ve hakikat o tarikat üzere istikametle gitselerdi elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer onlar doğru yola girselerdi kendilerine gürül gürül su sunardık.

– Seyyid Kutub

(16-17) Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”

– Diyanet İşleri

لِّنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَمَن يُعۡرِضۡ عَن ذِكۡرِ رَبِّهِۦ يَسۡلُكۡهُ عَذَابٗا صَعَدٗا ١٧

Ki onları onun içinde imtihan edelim, her kim de Rabbi’nin zikrinden yüz çevirirse o onu gittikçe yükselen bir azâba sokar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Böylece onları sınavdan geçirirdik. Kim Rabbini anmaktan vazgeçerse gittikçe artan ağır azaba çarptırılır.

– Seyyid Kutub

(16-17) Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”

– Diyanet İşleri

وَأَنَّ ٱلۡمَسَٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدۡعُواْ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدٗا ١٨

Ve hakikat mescidler hep Allah içindir, o halde Allah’ın yanında başka birine duâ etmeyin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Mescidler, camiler Allah içindirler. Öyleyse oralarda Allah'ın yanısıra başkasına yalvarmayınız.

– Seyyid Kutub

“Şüphesiz mescitler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.”

– Diyanet İşleri

وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبۡدُ ٱللَّهِ يَدۡعُوهُ كَادُواْ يَكُونُونَ عَلَيۡهِ لِبَدٗا ١٩

Ve filhakika o Allah’ın kulu kalkmış ona duâ ederken üzerine keçelene yazdılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'ın kulu Muhammed, Rabbine yalvarmaya durunca müşrikler birbirlerine abanarak keçe gibi çevresini sararlardı.

– Seyyid Kutub

“Allah’ın kulu (Muhammed), O’na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur’an’ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı.

– Diyanet İşleri

قُلۡ إِنَّمَآ أَدۡعُواْ رَبِّي وَلَآ أُشۡرِكُ بِهِۦٓ أَحَدٗا ٢٠

De ki ben ancak Rabb’ime duâ ederim ve ona hiç bir şerik koşmam.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Ben sırf Rabbime yalvarırım, O'na hiç kimseyi ortak koşmam.»

– Seyyid Kutub

De ki: “Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”

– Diyanet İşleri

قُلۡ إِنِّي لَآ أَمۡلِكُ لَكُمۡ ضَرّٗا وَلَا رَشَدٗا ٢١

De ki haberiniz olsun ben size kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir irşad yapamam.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim.»

– Seyyid Kutub

De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”

– Diyanet İşleri

قُلۡ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ ٱللَّهِ أَحَدٞ وَلَنۡ أَجِدَ مِن دُونِهِۦ مُلۡتَحَدًا ٢٢

De ki Allah’dan beni kimse kurtaramaz ve ben ondan başka bir sığınacak bulamam.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Hiç kimse beni Allah'ın elinden kurtaramaz; ben O'nun dışında hiçbir sığınak bulamam.»

– Seyyid Kutub

De ki: “Gerçekten beni Allah’a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O’ndan başka sığınacak kimse de bulamam.”

– Diyanet İşleri

إِلَّا بَلَٰغٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦۚ وَمَن يَعۡصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا ٢٣

Ancak Allah’dan ve risalâtından bir tebliğ yapabilirim, her kim de Allah’a ve Resulü’ne isyan ederse muhakakki ona cehennem ateşi var, içinde ebedâ kalmak üzere onlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Benim görevim, sadece Allah'tan gelen direktifleri, O'nun mesajını duyurmaktır. Allah'a ve Peygamber'e başkaldıranları, içinde sürekli kalacakları cehennem ateşi bekliyor.

– Seyyid Kutub

“Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.”

– Diyanet İşleri

حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ أَضۡعَفُ نَاصِرٗا وَأَقَلُّ عَدَدٗا ٢٤

Nihayet o vaadolundukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdirki yardımcısı en zayıf ve sayıca en aza olan kimmiş?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.

– Seyyid Kutub

Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.

– Diyanet İşleri

قُلۡ إِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٞ مَّا تُوعَدُونَ أَمۡ يَجۡعَلُ لَهُۥ رَبِّيٓ أَمَدًا ٢٥

De ki: dirayet ile bilmem: yakınmı o size va'dolunan? Yoksa Rabbim onun için bir uzun gayemi yapar?

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum.»

– Seyyid Kutub

De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu