085 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلۡبُرُوجِ ١

O semâ-i zâti’l-burûca

– Elmalılı Hamdi Yazır

Burçları olan göğe.

– Seyyid Kutub

Burçlarla dolu göğe andolsun,

– Diyanet İşleri

وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡمَوۡعُودِ ٢

ve o yevm-i mev‘ûda

– Elmalılı Hamdi Yazır

Vaad edilen güne.

– Seyyid Kutub

Va'dedilmiş güne (kıyamete) andolsun,

– Diyanet İşleri

وَشَاهِدٖ وَمَشۡهُودٖ ٣

ve şâhide ve meşhûda kasem olsun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki.

– Seyyid Kutub

Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.

– Diyanet İşleri

قُتِلَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡأُخۡدُودِ ٤

Tel‘în edildi sâhipleri o uhdûdun

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hendekleri hazırlayanların canı çıksın.

– Seyyid Kutub

Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.

– Diyanet İşleri

ٱلنَّارِ ذَاتِ ٱلۡوَقُودِ ٥

o çıralı ateşin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bol yakıtı olan ateşi oralara dolduranların.

– Seyyid Kutub

Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.

– Diyanet İşleri

إِذۡ هُمۡ عَلَيۡهَا قُعُودٞ ٦

O vakit ki üzerine oturmuştular

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani onlar hendeklerin başında oturuyorlardı.

– Seyyid Kutub

O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

– Diyanet İşleri

وَهُمۡ عَلَىٰ مَا يَفۡعَلُونَ بِٱلۡمُؤۡمِنِينَ شُهُودٞ ٧

mü’minlere yaptıklarına karşı şâhid de oluyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlere yaptıkları işkenceleri seyrediyorlardı.

– Seyyid Kutub

O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

– Diyanet İşleri

وَمَا نَقَمُواْ مِنۡهُمۡ إِلَّآ أَن يُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَمِيدِ ٨

Onlardan kızdıkları da yalnız Azîz, Hamîd olan Allah’a iman etmeleri idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlerden öç almalarının tek sebebi aziz, övgüye lâyık Allah'a inanmalarıydı.

– Seyyid Kutub

Onlar mü'minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah'a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir.

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدٌ ٩

Ki bütün semâvât ve Arz mülkü O’nundur ve Allah, her şeye şâhiddir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O Allah ki göklerin ve yerin sahibi olan Allah'a. Allah herşeye şahittir.

– Seyyid Kutub

Onlar mü'minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah'a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir.

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَتُوبُواْ فَلَهُمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمۡ عَذَابُ ٱلۡحَرِيقِ ١٠

O kimseler ki mü’minîn ve mü’minâta fitne yapmışlar, sonra da tevbe etmemişlerdir, muhakkak artık onlara cehennem azâbı var ve onlara yangın azâbı vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnanmış erkek ve kadınlara işkence edip, sonra yaptıklarına tevbe etmeyenler, var ya. Şüphesiz onlar için cehennem azabı vardır. Yakıp kavuran azap ta onlaradır,

– Seyyid Kutub

Şüphesiz mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡكَبِيرُ ١١

O kimseler ki iman etmişler ve sâlih ameller işlemişlerdir, muhakkak onlara altından ırmaklar akar cennetler var; işte o, o büyük kurtuluş odur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

inananlar ve iyi işler yapanlar için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.

– Seyyid Kutub

İman edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara içinden ırmaklar akan, cennetler vardır. İşte bu büyük başarıdır.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu