096 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَن رَّءَاهُ ٱسۡتَغۡنَىٰٓ ٧

(6-7) Sakın. Şüphe yok ki, insan elbette azar. Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجۡعَىٰٓ ٨

Muhakkak ki dönüş, ancak Rabbinedir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي يَنۡهَىٰ ٩

(9-10) O kimseyi gördün mü ki, men ediyordu? Bir kulu namaz kıldığı vakit.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَبۡدًا إِذَا صَلَّىٰٓ ١٠

(9-10) O kimseyi gördün mü ki, men ediyordu? Bir kulu namaz kıldığı vakit.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَرَءَيۡتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلۡهُدَىٰٓ ١١

Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَوۡ أَمَرَ بِٱلتَّقۡوَىٰٓ ١٢

Veya takvâ ile emretmiş ise. (Artık, o menedilir mi?)

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَرَءَيۡتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ ١٣

Gördün mü, eğer tekzîp eder ve yüz çevirirse (iyi mi yapmış olur?)

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَلَمۡ يَعۡلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ ١٤

Bilmez mi ki Allah Teâlâ şüphe yok görür.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّا لَئِن لَّمۡ يَنتَهِ لَنَسۡفَعَۢا بِٱلنَّاصِيَةِ ١٥

Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

نَاصِيَةٖ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٖ ١٦

Yalancı, günahkâr olan bir alnı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَلۡيَدۡعُ نَادِيَهُۥ ١٧

Artık, o, encümeni çağırsın.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu