بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ ﴿١٤

(O adam) Allahın muhakkak (herşey'i) görüb durduğunu hiç de bitmemiş mi

— Hasan Basri Çantay

كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ ﴿١٥

(Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz,

— Hasan Basri Çantay

نَاصِيَةٍ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍ ﴿١٦

(Ya'nî) yalancı, günahkâr aln (ının saç) ından.

— Hasan Basri Çantay

فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ ﴿١٧

O vakit (durmasın) meclisini da'vet etsin!

— Hasan Basri Çantay

سَنَدْعُ ٱلزَّبَانِيَةَ ﴿١٨

Biz (de) zebanileri çağırırız.

— Hasan Basri Çantay

كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب۩ ﴿١٩

Sakın (Habîbim) ona boyun eğme. Secde et. Yaklaş.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR