بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ ﴿١٤

O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?

— Diyanet İşleri

كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ ﴿١٥

(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.

— Diyanet İşleri

نَاصِيَةٍ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍ ﴿١٦

(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.

— Diyanet İşleri

فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ ﴿١٧

Haydi, taraftarlarını çağırsın.

— Diyanet İşleri

سَنَدْعُ ٱلزَّبَانِيَةَ ﴿١٨

Biz de zebânileri çağıracağız.

— Diyanet İşleri

كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب۩ ﴿١٩

Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.

— Diyanet İşleri

AYARLAR