بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ ﴿١

Ey Muhammed! Senin göğsünü açmadık mı?

— Seyyid Kutub

وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ ﴿٢

Yükünü üzerinden almadık mı?

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِىٓ أَنقَضَ ظَهْرَكَ ﴿٣

Ki o belini bükmüştü,

— Seyyid Kutub

وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ ﴿٤

Senin şanını yüceltmedik mi?

— Seyyid Kutub

فَإِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا ﴿٥

Muhakkak ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır,

— Seyyid Kutub

إِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا ﴿٦

Gerçekten güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

— Seyyid Kutub

فَإِذَا فَرَغْتَ فَٱنصَبْ ﴿٧

Öyleyse bir işi bitirince diğerine giriş,

— Seyyid Kutub

وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَٱرْغَب ﴿٨

Ümit edeceğini Rabbinden iste.

— Seyyid Kutub

AYARLAR