بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ ﴿١

(Habîbim) göğsünü senin (fâiden) için (açıb da) genişletmedik mi? (Genişletdik).

— Hasan Basri Çantay

وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ ﴿٢

Senden yükünü de (kaldırıb) atdık.

— Hasan Basri Çantay

ٱلَّذِىٓ أَنقَضَ ظَهْرَكَ ﴿٣

(Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.

— Hasan Basri Çantay

وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ ﴿٤

Senin nâmına da yükseltdik.

— Hasan Basri Çantay

فَإِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا ﴿٥

Demek, hakıykaten güçlükle beraber kolaylık var.

— Hasan Basri Çantay

إِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا ﴿٦

Muhakkak güdükle beraber kolaylık var.

— Hasan Basri Çantay

فَإِذَا فَرَغْتَ فَٱنصَبْ ﴿٧

O halde boş kaldın mı hemen yorul.

— Hasan Basri Çantay

وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَٱرْغَب ﴿٨

Ve (her işinde) ancak Rabbine sarıl.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR