بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلشَّمْسِ وَضُحَىٰهَا ﴿١

Andolsun güneşe ve onun aydınlığına,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلْقَمَرِ إِذَا تَلَىٰهَا ﴿٢

(ışık almakda) ona tabî olduğu zaman aya,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلنَّهَارِ إِذَا جَلَّىٰهَا ﴿٣

ona parlaklık verdiği zaman gündüze,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰهَا ﴿٤

onu örtüb büründüğü zaman geceye,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلسَّمَآءِ وَمَا بَنَىٰهَا ﴿٥

göğe ve onu bina edene,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلْأَرْضِ وَمَا طَحَىٰهَا ﴿٦

yere ve onu yayıb döşeyene,

— Hasan Basri Çantay

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّىٰهَا ﴿٧

herbir nefse ve onu düzenleyene,

— Hasan Basri Çantay

فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَىٰهَا ﴿٨

sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki,

— Hasan Basri Çantay

قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّىٰهَا ﴿٩

onu tertemiz yapan kişi muhakkak umduğuna ermiş,

— Hasan Basri Çantay

وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ﴿١٠

onu alabildiğine örten kişi ise elbette ziyana uğramışdır.

— Hasan Basri Çantay

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَىٰهَآ ﴿١١

Semuud (kavmî), azgınlığı yüzünden (peygamberlerini) tekzibetdi,

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR