بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ ١٥

Yakınlığı olan bir yetîme.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yakınlığı olan bir yetime,

– İbni Kesir

(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

– Diyanet İşleri

yakınlığı olan bir yetime,

– Hasan Basri Çantay

Akraba olan yetimi,

– Seyyid Kutub

أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ ١٦

Veya toprak döşenen bir miskîne.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yahut yerde sürünen bir yoksula.

– İbni Kesir

(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

– Diyanet İşleri

yahud toprakda sürünen bir yoksula.

– Hasan Basri Çantay

Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ ١٧

Sonra olmadı o iman edip de sabra vasiyyetleşen ve merhamete vasiyyetleşenlerden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra da iman edenlerden, birbirine sabrı tavsiye, merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.

– İbni Kesir

(17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.

– Diyanet İşleri

Sonra da (o sarp yokuşu aşıb geçerken) îman edenlerden, birbirlerine sabr (-u sebat) ı tavsiye, (halka) merhameti tavsiye edenlerden olmakdır.

– Hasan Basri Çantay

Sonra inanıp birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmak.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ١٨

Ki onlardır işte meymenet sahibleri (Ashab-ı meymene).

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bunlar, sağcılardır.

– İbni Kesir

(17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.

– Diyanet İşleri

İşte bunlar sağcılardır.

– Hasan Basri Çantay

İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِنَا هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ١٩

Âyetlerimize küfr edenler ise onlardır işte: Şeâmet sahibleri (Ashab-ı meşeme).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ayetlerimize küfredenler ise, solcuların kendileridir.

– İbni Kesir

Âyetlerimizi inkâr edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir.

– Diyanet İşleri

Âyetlerimize küfredenler ise solcuların tâ kendileridir.

– Hasan Basri Çantay

Ayetlerimizi inkar edenler. İşte onlar amel defterleri soldan verilenlerdir.

– Seyyid Kutub

عَلَيۡهِمۡ نَارٞ مُّؤۡصَدَةُۢ ٢٠

Üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır.

– İbni Kesir

Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır.

– Diyanet İşleri

Ki (onların cezası) üzerlerine kapıları sımsıkı kapatılmış bir ateşdir.

– Hasan Basri Çantay

Onlar her yönden ateşe kapatılacaklardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu