بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ ﴿١٧

Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!

— Diyanet İşleri

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ ﴿١٨

Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!

— Diyanet İşleri

وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ ﴿١٩

Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!

— Diyanet İşleri

وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ ﴿٢٠

Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!

— Diyanet İşleri

فَذَكِّرْ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٌ ﴿٢١

Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.

— Diyanet İşleri

لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ ﴿٢٢

Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.

— Diyanet İşleri

إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ ﴿٢٣

(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.

— Diyanet İşleri

فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَكْبَرَ ﴿٢٤

(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.

— Diyanet İşleri

إِنَّ إِلَيْنَآ إِيَابَهُمْ ﴿٢٥

Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.

— Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم ﴿٢٦

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

— Diyanet İşleri

AYARLAR