بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فِيهَا عَيۡنٞ جَارِيَةٞ ١٢

Orada akan bir pınar vardır.

– İbni Kesir

فِيهَا سُرُرٞ مَّرۡفُوعَةٞ ١٣

Orada yüksek tahtlar,

– İbni Kesir

وَأَكۡوَابٞ مَّوۡضُوعَةٞ ١٤

Yerleştirilmiş kaseler,

– İbni Kesir

وَنَمَارِقُ مَصۡفُوفَةٞ ١٥

Sıra sıra dizilmiş yastıklar,

– İbni Kesir

وَزَرَابِيُّ مَبۡثُوثَةٌ ١٦

Serilmiş saçaklı halılar vardır.

– İbni Kesir

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلۡإِبِلِ كَيۡفَ خُلِقَتۡ ١٧

Onlar deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmıştır?

– İbni Kesir

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ رُفِعَتۡ ١٨

Göğe de. Nasıl yükseltilmiştir?

– İbni Kesir

وَإِلَى ٱلۡجِبَالِ كَيۡفَ نُصِبَتۡ ١٩

Dağlara da. Nasıl dikilmiştir?

– İbni Kesir

وَإِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَيۡفَ سُطِحَتۡ ٢٠

Yere de. Nasıl yayılmıştır?

– İbni Kesir

فَذَكِّرۡ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٞ ٢١

Öğüt ver, çünkü sen; ancak bir öğütçüsün.

– İbni Kesir

لَّسۡتَ عَلَيۡهِم بِمُصَيۡطِرٍ ٢٢

Onların üzerine zor kullanıcı değilsin.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu