بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ ١٠

Yüksek bir cennetde (dir).

– Hasan Basri Çantay

لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةً ١١

Orada boş bir lâf işitmez.

– Hasan Basri Çantay

فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ ١٢

Orada dâima akan bir (nice) pınar,

– Hasan Basri Çantay

فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ ١٣

orada yüksek tahtlar,

– Hasan Basri Çantay

وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ ١٤

(önlerine) konmuş kablar,

– Hasan Basri Çantay

وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ ١٥

sıra sıra dizilmiş yasdıklar,

– Hasan Basri Çantay

وَزَرَابِىُّ مَبْثُوثَةٌ ١٦

yayılıb serilmiş saçaklı halılar vardır.

– Hasan Basri Çantay

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ ١٧

Onlar haalâ (ibretle) bakmazlar mı o deveye, nasıl yaratılmışdır o?

– Hasan Basri Çantay

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ ١٨

O göğe, nice yükseltmişdir o,

– Hasan Basri Çantay

وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ ١٩

o dağlara, nasıl dikilmişdir o,

– Hasan Basri Çantay

وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ ٢٠

o yere, nasıl yayılıb döşenmişdir o?

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu