بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ ﴿١٤

Doğrusu felâh buldu tezekkî eden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu arınan, felah bulmuştur.

— İbni Kesir

(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.

— Diyanet İşleri

(14-15) Hakıykat iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredib de namaz kılan kimse umduğuna erişmişdir.

— Hasan Basri Çantay

Doğrusu mutluluğa ermiştir arınan,

— Seyyid Kutub

وَذَكَرَ ٱسْمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ ﴿١٥

Ve Rabbi’nin ismini anıp da namaz kılan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbının adını anıp namaz kılan.

— İbni Kesir

(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.

— Diyanet İşleri

(14-15) Hakıykat iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredib de namaz kılan kimse umduğuna erişmişdir.

— Hasan Basri Çantay

Rabbinin adını anıp namaz kılan.

— Seyyid Kutub

بَلْ تُؤْثِرُونَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا ﴿١٦

Fakat siz dünya hayatı tercih ediyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat siz, dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

— İbni Kesir

Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

— Diyanet İşleri

Belki siz dünyâ hayaatını (âhiretden) üstün tutarsınız.

— Hasan Basri Çantay

Fakat siz şu dünya hayatını üstün tutuyorsunuz.

— Seyyid Kutub

وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰٓ ﴿١٧

Halbuki Âhiret daha hayırlı ve daha bakâlıdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Halbuki ahiret, daha hayırlı ve daha bakidir.

— İbni Kesir

Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.

— Diyanet İşleri

Halbuki âhiret daha hayırlı, daha süreklidir.

— Hasan Basri Çantay

Oysa ahiret daha iyi ve daha kalıcıdır.

— Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰذَا لَفِى ٱلصُّحُفِ ٱلْأُولَىٰ ﴿١٨

Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki bu, ilk sahifelerdedir.

— İbni Kesir

(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır.

— Diyanet İşleri

Şübhesiz ki bu (nlar) evvelki sahîfelerde,

— Hasan Basri Çantay

Bu hüküm elbette ilk sahifelerde de vardır.

— Seyyid Kutub

صُحُفِ إِبْرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ ﴿١٩

İbrahim ve Musâ’nın suhuflarında.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde.

— İbni Kesir

(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır.

— Diyanet İşleri

İbrâhîm ile Musânın sahîfelerinde de vardır.

— Hasan Basri Çantay

İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde.

— Seyyid Kutub

AYARLAR