بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَٰنُ مِمَّ خُلِقَ ٥

Şimdi, insan hangi şeyden yaratıldı? (İbretle) baksın.

– Hasan Basri Çantay

خُلِقَ مِن مَّآءٍ دَافِقٍ ٦

O, atılıb dökülen bir sudan yaratılmışdır,

– Hasan Basri Çantay

يَخْرُجُ مِنۢ بَيْنِ ٱلصُّلْبِ وَٱلتَّرَآئِبِ ٧

Ki (erkeğin) arka kemiği ile (kadının) göğüs kemikleri arasından çıkıyor o.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجْعِهِۦ لَقَادِرٌ ٨

Şübhe yok ki (Allah) onu (tekrar diriltib) döndürmiye elbette kaadirdir,

– Hasan Basri Çantay

يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ ٩

o günde ki (bütün) sırlar yoklanıb meydana çıkarılacakdır.

– Hasan Basri Çantay

فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ ١٠

Artık onun için ne bir kudret, ne de bir yardımcı yokdur.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجْعِ ١١

Andolsun o dönüş saahibi olan göğe,

– Hasan Basri Çantay

وَٱلْأَرْضِ ذَاتِ ٱلصَّدْعِ ١٢

o (nebat ile) yarılan yere ki,

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ لَقَوْلٌ فَصْلٌ ١٣

Hakıykaten o (Kur'an) hak ile (baatılı ayırd eden) kat'î bir kelâmdır.

– Hasan Basri Çantay

وَمَا هُوَ بِٱلْهَزْلِ ١٤

O, bir şaka değildir.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا ١٥

Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu