بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

Ve Rabbine yaraştığı şekilde O'na kulak verip boyun eğdiği zaman.

— Seyyid Kutub

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey insanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalayacak, sonunda O'na kavuşacaksın.

— Seyyid Kutub

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

O zaman kimin kitabı sağından verilirse,

— Seyyid Kutub

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

O kolay bir hesaba çekilecek.

— Seyyid Kutub

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.

— Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Kimin kitabı da sırtının arkasından verilirse.

— Seyyid Kutub

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

O, ölümü çağıracak.

— Seyyid Kutub

وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا ﴿١٢

Ve çılgın alevli cehenneme girecektir.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ كَانَ فِىٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿١٣

Çünkü o, dünyada ailesi arasında sevinç içinde idi.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ﴿١٤

Rabbine hiç dönmeyeceğini sanmıştı.

— Seyyid Kutub

بَلَىٰٓ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرًا ﴿١٥

Aksine Rabbi onu görmekte idi.

— Seyyid Kutub

AYARLAR