بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.

— Diyanet İşleri

وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا ﴿١٢

(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.

— Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ كَانَ فِىٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿١٣

Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi.

— Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ﴿١٤

Çünkü o hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

— Diyanet İşleri

بَلَىٰٓ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرًا ﴿١٥

Hayır! Sandığı gibi değil! Şüphesiz Rabbi onu görüyordu.

— Diyanet İşleri

فَلَآ أُقْسِمُ بِٱلشَّفَقِ ﴿١٦

Yemin ederim şafağa,

— Diyanet İşleri

وَٱلَّيْلِ وَمَا وَسَقَ ﴿١٧

Geceye ve içinde topladıklarına,

— Diyanet İşleri

وَٱلْقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ ﴿١٨

Dolunay hâlindeki aya ki,

— Diyanet İşleri

لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ ﴿١٩

Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.

— Diyanet İşleri

فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ ﴿٢٠

Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?

— Diyanet İşleri

وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ ٱلْقُرْءَانُ لَا يَسْجُدُونَ۩ ﴿٢١

Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.

— Diyanet İşleri

AYARLAR