بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتْ ﴿١

Gök yarıldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٢

Rabbini dinleyip O'na yaraşır şekilde boyun eğdiği zaman!

— Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱلْأَرْضُ مُدَّتْ ﴿٣

Yer uzatılarak dümdüz yapıldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤

İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

Ve Rabbine yaraştığı şekilde O'na kulak verip boyun eğdiği zaman.

— Seyyid Kutub

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey insanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalayacak, sonunda O'na kavuşacaksın.

— Seyyid Kutub

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

O zaman kimin kitabı sağından verilirse,

— Seyyid Kutub

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

O kolay bir hesaba çekilecek.

— Seyyid Kutub

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.

— Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Kimin kitabı da sırtının arkasından verilirse.

— Seyyid Kutub

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

O, ölümü çağıracak.

— Seyyid Kutub

AYARLAR