بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتْ ﴿١

Gök yarıldığı zaman;

— İbni Kesir

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٢

Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.

— İbni Kesir

وَإِذَا ٱلْأَرْضُ مُدَّتْ ﴿٣

Yer düzeltildiği zaman;

— İbni Kesir

وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤

İçinde olanları dışarı atıp boşaldığı zaman;

— İbni Kesir

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.

— İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey insan; sen Rabbın için çalışıp çabaladın, nihayet O'na kavuşacaksın.

— İbni Kesir

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

Kimin kitabı sağından verilirse;

— İbni Kesir

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

Kolayca bir hesab ile muhasebe edilecektir.

— İbni Kesir

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

Ve ailesine de sevinçli olarak dönecektir.

— İbni Kesir

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Ama kimin de kitabı arkasından verilirse;

— İbni Kesir

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

Derhal helakini temenni edecektir.

— İbni Kesir

AYARLAR