بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَقَدْ رَءَاهُ بِٱلْأُفُقِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢٣

Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.

— Seyyid Kutub

وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ ﴿٢٤

O, gayb hakkında töhmet altında tutulamaz.

— Seyyid Kutub

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ ﴿٢٥

O, kovulmuş şeytanın sözü değildir.

— Seyyid Kutub

فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ ﴿٢٦

O halde nereye gidiyorsunuz?

— Seyyid Kutub

إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٧

O alemlere öğütten başka birşey değildir.

— Seyyid Kutub

لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ ﴿٢٨

Sizden düzelmeyi dileyenler için.

— Seyyid Kutub

وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٩

Ancak alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.

— Seyyid Kutub

AYARLAR