بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَقَدْ رَءَاهُ بِٱلْأُفُقِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢٣

Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.

— İbni Kesir

وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ ﴿٢٤

Gaybdan ötürü o, asla suçlu da değildir.

— İbni Kesir

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ ﴿٢٥

Bu, kovulmuş şeytanın sözü değildir.

— İbni Kesir

فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ ﴿٢٦

Böyleyken nereye gidiyorsunuz?

— İbni Kesir

إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٧

O; ancak alemler için bir öğüttür.

— İbni Kesir

لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ ﴿٢٨

Sizden doğru olmak isteyenler için.

— İbni Kesir

وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٩

Alemlerin Rabbı olan Allah dilemedikçe, sizler dileyemezsiniz.

— İbni Kesir

AYARLAR