بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَقَدْ رَءَاهُ بِٱلْأُفُقِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢٣

Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.

— Hasan Basri Çantay

وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ ﴿٢٤

O gaybden dolayı asla suçlu da değildir.

— Hasan Basri Çantay

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ ﴿٢٥

O (Kur'an) da taşlanmış (koğulmuş) bir şeytanın sözü değil.

— Hasan Basri Çantay

فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ ﴿٢٦

O halde nereye gidiyorsunuz?

— Hasan Basri Çantay

إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٧

(27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir.

— Hasan Basri Çantay

لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ ﴿٢٨

(27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir.

— Hasan Basri Çantay

وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٢٩

(Bununla beraber o doğruluğu) âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR