بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ ﴿٤٠

Yüzler de vardır o gün üzerinde tortoz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O gün; yüzler de vardır, tozlanmış,

— İbni Kesir

O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler.

— Diyanet İşleri

O gün yüzler de vardır; üzerlerini toz toprak (bürümüşdür),

— Hasan Basri Çantay

Bazı yüzler o gün tozlanmış.

— Seyyid Kutub

تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ ﴿٤١

Sarar onu bir kara.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bir karanlık bürümüştür.

— İbni Kesir

Onları bir siyahlık bürür.

— Diyanet İşleri

Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır.

— Hasan Basri Çantay

Karanlıklar bürümüştür onları.

— Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَفَرَةُ ٱلْفَجَرَةُ ﴿٤٢

İşte onlar o kefere-i fecere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bunlar; kafirler ve facirlerdir.

— İbni Kesir

İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır.

— Diyanet İşleri

İşte bunlar kâfirler, fâcirlerdir.

— Hasan Basri Çantay

İşte onlar hayasız pis kafirlerdir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR