بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا ٢٦

Sonra toprağı güzelce yardık.

– Seyyid Kutub

فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا ٢٧

Orada bitirdik, taneleri.

– Seyyid Kutub

وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا ٢٨

Üzümler, yoncalar,

– Seyyid Kutub

وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا ٢٩

Zeytinler, hurmalar.

– Seyyid Kutub

وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا ٣٠

İri ve sık ağaçlı bahçeler.

– Seyyid Kutub

وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا ٣١

Meyveler ve çayırlar.

– Seyyid Kutub

مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ ٣٢

Sizin ve hayvanlarınızın yararına.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ ٣٣

Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ ٣٤

İşte o gün kişi kaçar, kardeşinden,

– Seyyid Kutub

وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ ٣٥

Anasından, babasından,

– Seyyid Kutub

وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ ٣٦

Eşinden ve oğullarından.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu