بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا ٢٥

Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu Biz; o suyu, bol bol indirdik.

– İbni Kesir

Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık.

– Diyanet İşleri

Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük.

– Hasan Basri Çantay

O suyu döktükçe döktük.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا ٢٦

Sonra o arzı bir yarış yarmaktayız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra toprağı iyiden iyiye yardık.

– İbni Kesir

Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!

– Diyanet İşleri

Sonra toprağı iyiden iyi yardık.

– Hasan Basri Çantay

Sonra toprağı güzelce yardık.

– Seyyid Kutub

فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا ٢٧

Bu suretle onda daneler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Böylece orada tane bitirdik.

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

Bu suretle onda dâne (ler) bitirdik,

– Hasan Basri Çantay

Orada bitirdik, taneleri.

– Seyyid Kutub

وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا ٢٨

Üzümler, yoncalar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Üzüm ve yonca,

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

Üzüm (ler), yonca (lar),

– Hasan Basri Çantay

Üzümler, yoncalar,

– Seyyid Kutub

وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا ٢٩

Zeytinlikler hurmalıklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Zeytin ve hurma,

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

Zeytinlik (ler), hurmalık (lar),

– Hasan Basri Çantay

Zeytinler, hurmalar.

– Seyyid Kutub

وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا ٣٠

Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sık ve bol ağaçlı bahçeler.

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

Sık ve bol ağaçlı (diğer) bahçeler,

– Hasan Basri Çantay

İri ve sık ağaçlı bahçeler.

– Seyyid Kutub

وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا ٣١

Meyveler, çayırlar neler yetiştirmekteyiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Meyve ve mer'a.

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

Meyve (ler), mer'a (lar bitirdik).

– Hasan Basri Çantay

Meyveler ve çayırlar.

– Seyyid Kutub

مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ ٣٢

Sizin ve davarlarınızın intifaı için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizin ve hayvanlarınızın faydalanması için.

– İbni Kesir

(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

– Diyanet İşleri

(Bütün bunları biz) hem size, hem davarlarınıza fâide olarak (yapdık).

– Hasan Basri Çantay

Sizin ve hayvanlarınızın yararına.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ ٣٣

Amma geldiği vakit o sahha (o sayhasını dinletecek belâ).

– Elmalılı Hamdi Yazır

O büyük gürültü geldiği zaman;

– İbni Kesir

(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

– Diyanet İşleri

Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ ٣٤

O kaçacağı gün kişinin kardeşinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kişinin kaçacağı gün; kardeşinden,

– İbni Kesir

(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

– Diyanet İşleri

(evet) kişinin kaçacağı gün: Biraderinden,

– Hasan Basri Çantay

İşte o gün kişi kaçar, kardeşinden,

– Seyyid Kutub

وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ ٣٥

Ve anasından babasından.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Anasından ve babasından.

– İbni Kesir

(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

– Diyanet İşleri

Anasından, babasından,

– Hasan Basri Çantay

Anasından, babasından,

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu