بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَخۡرَجَ مِنۡهَا مَآءَهَا وَمَرۡعَىٰهَا ٣١

Ondan suyunu ve merasını çıkardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ondan suyunu ve otlağını çıkarmıştır.

– İbni Kesir

Ondan suyunu ve merasını çıkardı.

– Diyanet İşleri

Ondan suyunu, otlağını çıkardı.

– Hasan Basri Çantay

Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡجِبَالَ أَرۡسَىٰهَا ٣٢

Ve dağlarını oturttu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dağları dikmiştir.

– İbni Kesir

Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

– Diyanet İşleri

Dağları (nı sapasağlam) dikdi.

– Hasan Basri Çantay

Dağları yerleştirmiştir.

– Seyyid Kutub

مَتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ ٣٣

Sizin ve davarlarınızın intifa’ı için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi için.

– İbni Kesir

Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.

– Diyanet İşleri

(Allah bunları) size ve davarlarınıza birer fâide olmak üzere (yapmışdır).

– Hasan Basri Çantay

Bunları sizin ve hayvanların geçinmesi için yapmıştır.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ ٣٤

Fakat geldiği vakit o "tâmme-i kübrâ".

– Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat o en büyük bela geldiği zaman;

– İbni Kesir

(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

– Diyanet İşleri

Fakat o (bütün belâlardan üstün) en büyük belâ geldiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

Her şeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ ٣٥

O insanın neye koştuğunu anlıyacağı gün.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün insan, neye çalıştığını anlar.

– İbni Kesir

(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

– Diyanet İşleri

İnsanın neye koşduğunu iyice anlayacağı gün,

– Hasan Basri Çantay

O gün insan, neyin peşinde koşmuş olduğunu hatırlar.

– Seyyid Kutub

وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ ٣٦

Ve Cahîm hortlatıldığı vakit, görür kimseler için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cehennem, bakan herkese apaçık gösterilir.

– İbni Kesir

Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.

– Diyanet İşleri

o alevli ateş (cehennem), görecek (her) kimseye apaçık gösterildiği (zaman).

– Hasan Basri Çantay

Gören kimseler için cehennem ortaya çıkarılmıştır.

– Seyyid Kutub

فَأَمَّا مَن طَغَىٰ ٣٧

Artık her kim azgınlık etmiş.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Artık kim haddini aşmışsa.

– İbni Kesir

(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

– Diyanet İşleri

Artık kim haddi aşarak küfretmiş,

– Hasan Basri Çantay

Artık kim azmışsa.

– Seyyid Kutub

وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا ٣٨

Dünya hayatı tercih eylemiş ise.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve kim dünya hayatını tercih etmişse;

– İbni Kesir

(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

– Diyanet İşleri

dünyâ hayâtını tercîh eylemişse,

– Hasan Basri Çantay

ve şu yakın hayatı yeğlemişse.

– Seyyid Kutub

فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ ٣٩

Muhakkak Cahîmdir onun varacağı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki onun varacağı yer; cehennemdir.

– İbni Kesir

(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

– Diyanet İşleri

işte muhakkak ki o alevli ateş (cehennem) onun varacağı yerin ta kendisidir.

– Hasan Basri Çantay

Onun barınağı cehennemdir.

– Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ ٤٠

Herkim de Rabbi’nin makamından korkmuş ve nefsi hevadan nehy eylemiş ise.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa;

– İbni Kesir

(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.

– Diyanet İşleri

Amma, kim Rabbinin makaamından korkdu, nefsini hevâ (ve hevesin) den alıkoyduysa,

– Hasan Basri Çantay

Ancak kim Rabbinin huzurunda durup hesap vermekten korkmuş ve nefsini kötü heveslerden menetmişse.

– Seyyid Kutub

فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ ٤١

Muhakak cennettir onun varacağı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir.

– İbni Kesir

(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.

– Diyanet İşleri

işte muhakkak ki cennet onun varacağı yerin ta kendisidir.

– Hasan Basri Çantay

Onun barınağı da cennettir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu