بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ ﴿١

Neyi soruşturuyorlar?

— İbni Kesir

عَنِ ٱلنَّبَإِ ٱلْعَظِيمِ ﴿٢

Büyük haberi mi?

— İbni Kesir

ٱلَّذِى هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ ﴿٣

Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.

— İbni Kesir

كَلَّا سَيَعْلَمُونَ ﴿٤

Hayır; ilerde, bileceklerdir.

— İbni Kesir

ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ ﴿٥

Yine hayır; ilerde, bileceklerdir.

— İbni Kesir

أَلَمْ نَجْعَلِ ٱلْأَرْضَ مِهَٰدًا ﴿٦

Yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

— İbni Kesir

وَٱلْجِبَالَ أَوْتَادًا ﴿٧

Dağları da birer kazık?

— İbni Kesir

وَخَلَقْنَٰكُمْ أَزْوَٰجًا ﴿٨

Ve sizi çift çift yarattık.

— İbni Kesir

وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا ﴿٩

Uykunuzu dinlenme kıldık.

— İbni Kesir

وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا ﴿١٠

Geceyi bir örtü kıldık.

— İbni Kesir

AYARLAR