بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا ﴿٩

Uykunuzu dinlenme vakti yaptık.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا ﴿١٠

Geceyi bir örtü yaptık.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشًا ﴿١١

Gündüzü geçiminiz için çalışıp kazanma zamanı yaptık.

— Seyyid Kutub

وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا ﴿١٢

Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا ﴿١٣

Oraya parlak kandiller astık.

— Seyyid Kutub

وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلْمُعْصِرَٰتِ مَآءً ثَجَّاجًا ﴿١٤

Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl su indirdik ki,

— Seyyid Kutub

لِّنُخْرِجَ بِهِۦ حَبًّا وَنَبَاتًا ﴿١٥

(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.

— Seyyid Kutub

وَجَنَّٰتٍ أَلْفَافًا ﴿١٦

(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.

— Seyyid Kutub

إِنَّ يَوْمَ ٱلْفَصْلِ كَانَ مِيقَٰتًا ﴿١٧

Muhakkak ki hüküm günü, belirlenmiş bir vakittir.

— Seyyid Kutub

يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا ﴿١٨

Sur'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz.

— Seyyid Kutub

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ أَبْوَٰبًا ﴿١٩

O gün gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur.

— Seyyid Kutub

AYARLAR