بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا ﴿٩

Ve uykunuzu bir sübat yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا ﴿١٠

Ve geceyi bir libas yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشًا ﴿١١

Ve gündüzü bir meaş yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا ﴿١٢

Ve üstünüze yedi sağlam bina çattık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا ﴿١٣

Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلْمُعْصِرَٰتِ مَآءً ثَجَّاجًا ﴿١٤

Ve o musıralardan şarıl şarıl bir su indirdik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لِّنُخْرِجَ بِهِۦ حَبًّا وَنَبَاتًا ﴿١٥

Çıkaralım diye onunla taneler ve otlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَنَّٰتٍ أَلْفَافًا ﴿١٦

Ve sarmaş dolaş bağlar bağçeler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ يَوْمَ ٱلْفَصْلِ كَانَ مِيقَٰتًا ﴿١٧

Şüphesiz ki o fasıl günü bir miykat olmuştur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا ﴿١٨

O gün ki sur üfürülür derken gelirsiniz fevcâ fevc.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ أَبْوَٰبًا ﴿١٩

Semâ da açılmış olmuştur ebvab.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR