بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ كـَلَّا سَيَعۡلَمُونَ ٥

Hayır, hayır ileride bilecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yine hayır; ilerde, bileceklerdir.

– İbni Kesir

Yine hayır; ileride bilecekler.

– Diyanet İşleri

Yine hayır, ileride bilecekler onlar.

– Hasan Basri Çantay

Yine hayır, yakında bilecekler.

– Seyyid Kutub

أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ مِهَٰدٗا ٦

Değilmi ki biz arzı bir döşek yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

– İbni Kesir

(6-7) Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

– Diyanet İşleri

(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı?

– Hasan Basri Çantay

Yeryüzünü bir beşik,

– Seyyid Kutub

وَٱلۡجِبَالَ أَوۡتَادٗا ٧

Ve dağları birer kazık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dağları da birer kazık?

– İbni Kesir

(6-7) Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

– Diyanet İşleri

(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı?

– Hasan Basri Çantay

Dağları da onun için birer direk kıldık.

– Seyyid Kutub

وَخَلَقۡنَٰكُمۡ أَزۡوَٰجٗا ٨

Ve sizleri çift çift yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve sizi çift çift yarattık.

– İbni Kesir

Sizleri (erkekli dişili) eşler hâlinde yarattık.

– Diyanet İşleri

Sizi çift çift yaratdık.

– Hasan Basri Çantay

Ve sizi çift çift yarattık.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا نَوۡمَكُمۡ سُبَاتٗا ٩

Ve uykunuzu bir sübat yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Uykunuzu dinlenme kıldık.

– İbni Kesir

Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.

– Diyanet İşleri

Uykunuzu dinlenme yapdık.

– Hasan Basri Çantay

Uykunuzu dinlenme vakti yaptık.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا ٱلَّيۡلَ لِبَاسٗا ١٠

Ve geceyi bir libas yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Geceyi bir örtü kıldık.

– İbni Kesir

Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık.

– Diyanet İşleri

Geceyi örtü kıldık.

– Hasan Basri Çantay

Geceyi bir örtü yaptık.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا ١١

Ve gündüzü bir meaş yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gündüzü de maişet vakti kıldık.

– İbni Kesir

Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık.

– Diyanet İşleri

Gündüzü maişet vakti yapdık.

– Hasan Basri Çantay

Gündüzü geçiminiz için çalışıp kazanma zamanı yaptık.

– Seyyid Kutub

وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا ١٢

Ve üstünüze yedi sağlam bina çattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Üstünüzde yedi sağlamı bina ettik.

– İbni Kesir

Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

– Diyanet İşleri

Üstünüze sağlam sağlam yedi (gök) bina etdik.

– Hasan Basri Çantay

Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا ١٣

Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık.

– İbni Kesir

Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.

– Diyanet İşleri

(Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık.

– Hasan Basri Çantay

Oraya parlak kandiller astık.

– Seyyid Kutub

وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا ١٤

Ve o musıralardan şarıl şarıl bir su indirdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sıkıştırılmlşlardan da şarıl şarıl bir su indirdik.

– İbni Kesir

(14-16) Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.

– Diyanet İşleri

O sıkıcı mengenelerden de şarıl şarıl su indirdik,

– Hasan Basri Çantay

Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl su indirdik ki,

– Seyyid Kutub

لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا ١٥

Çıkaralım diye onunla taneler ve otlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki onunla taneler ve bitkiler çıkaralım.

– İbni Kesir

(14-16) Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.

– Diyanet İşleri

(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye.

– Hasan Basri Çantay

(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu