بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱرۡكَعُواْ لَا يَرۡكَعُونَ ٤٨

Yerler, içerler de rükû' edin denildiği zaman onlara, rükû' etmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara; rüku edin, denildiği zaman, rüku'a varmazlar.

– İbni Kesir

Onlara, “Rükû edin (namaz kılın)” dendiği zaman rükû etmezler.

– Diyanet İşleri

Onlara «(Allahın huzuurunda) eğilin» denildiği zaman eğilmezler.

– Hasan Basri Çantay

Onlara «rükûa varın» dendiğinde rüküa varmazlar.

– Seyyid Kutub

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٤٩

Vay haline o gün yalan diyenlerin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Vay haline o gün, yalanlayanların.

– İbni Kesir

O gün vay yalanlayanların hâline!

– Diyanet İşleri

(Emr-ü nehyi) yalan sayanların o gün vay haaline!

– Hasan Basri Çantay

O gün inkârcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَهُۥ يُؤۡمِنُونَ ٥٠

Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?

– İbni Kesir

Onlar artık ondan (Kur’an’dan) sonra hangi söze inanacaklar?

– Diyanet İşleri

Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar onlar?

– Hasan Basri Çantay

Onlar Kur'an'a inanmadıktan sonra hangi söze inanacaklar?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu