بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَإِذَا بَرِقَ ٱلْبَصَرُ ﴿٧

Gözler korkudan fıldır fıldır döndükleri zaman,

— Seyyid Kutub

وَخَسَفَ ٱلْقَمَرُ ﴿٨

Ay karardığı zaman,

— Seyyid Kutub

وَجُمِعَ ٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ ﴿٩

Güneş ile ay biraraya getirildiği zaman,

— Seyyid Kutub

يَقُولُ ٱلْإِنسَٰنُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ ٱلْمَفَرُّ ﴿١٠

İnsan o gün «Nereye kaçmalı?» der.

— Seyyid Kutub

كَلَّا لَا وَزَرَ ﴿١١

Hayır hayır! Sığınılacak bir yer yok.

— Seyyid Kutub

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ ٱلْمُسْتَقَرُّ ﴿١٢

O gün tek varılacak yer Rabbinin huzurudur.

— Seyyid Kutub

يُنَبَّؤُاْ ٱلْإِنسَٰنُ يَوْمَئِذٍۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ ﴿١٣

O gün insanın gerek yapıp önünden gönderdiği, gerekse arkasında izleri kalan tüm işleri kendisine bildirilir.

— Seyyid Kutub

بَلِ ٱلْإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ بَصِيرَةٌ ﴿١٤

Aslında insan kendi kendinin denetleyicisidir.

— Seyyid Kutub

وَلَوْ أَلْقَىٰ مَعَاذِيرَهُۥ ﴿١٥

Birtakım mazeretler ileri sürse de.

— Seyyid Kutub

لَا تُحَرِّكْ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِۦٓ ﴿١٦

Ey Muhammed, Cebrail sana Kur'an'ı okurken, acele edip onun söylediklerini tekrarlama.

— Seyyid Kutub

إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُۥ وَقُرْءَانَهُۥ ﴿١٧

Bu Kur'an'ı senin hafızanda toplamak ve sana okumak bize düşen bir iştir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR