بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

نَذِيرًا لِّلْبَشَرِ ٣٦

Gocundurmak içi beşeri.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnsanlar için uyarıcıdır.

– İbni Kesir

(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.

– Diyanet İşleri

(36-37) İnsan (lar) için, sizden ileri gitmek, yahud geri kalmak isteyenler için en korkutucu olmak bakımından.

– Hasan Basri Çantay

İnsanlar için uyarıcıdır.

– Seyyid Kutub

لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَتَقَدَّمَ أَوْ يَتَأَخَّرَ ٣٧

İçinizden ileri gitmek veya geri kalmak istiyen kimseleri.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İçinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyenler için.

– İbni Kesir

(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.

– Diyanet İşleri

(36-37) İnsan (lar) için, sizden ileri gitmek, yahud geri kalmak isteyenler için en korkutucu olmak bakımından.

– Hasan Basri Çantay

Aranızdaki ilerlemek isteyenler için de, geriye gitmeyi tercih edenler için de.

– Seyyid Kutub

كُلُّ نَفْسٍۭ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ ٣٨

Her nefis kazancına bağlıdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Her nefis kazandığı ile bağlıdır.

– İbni Kesir

Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.

– Diyanet İşleri

Her nefs, kazandığı (kesb-ü ihtiyar etdiği) şey mukaabilinde bir rehindir.

– Hasan Basri Çantay

Herkes tutumunun ve davranışlarının tutsağıdır.

– Seyyid Kutub

إِلَّآ أَصْحَٰبَ ٱلْيَمِينِ ٣٩

Ancak ashabı yemîn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak sağcılar müstesna.

– İbni Kesir

Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka.

– Diyanet İşleri

Ancak sağcılar böyle değil.

– Hasan Basri Çantay

Yalnız defterleri sağ yanlarından verilenler hariç.

– Seyyid Kutub

فِى جَنَّٰتٍ يَتَسَآءَلُونَ ٤٠

Cennetlerdedir, soruşdururlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cennetlerdedirler. Sorarlar,

– İbni Kesir

(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”

– Diyanet İşleri

(Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,

– Hasan Basri Çantay

Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar.

– Seyyid Kutub

عَنِ ٱلْمُجْرِمِينَ ٤١

Suçlulara;

– İbni Kesir

(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”

– Diyanet İşleri

günahkârları (n hallerini):

– Hasan Basri Çantay

Günahkârlara:

– Seyyid Kutub

مَا سَلَكَكُمْ فِى سَقَرَ ٤٢

Nedir, diye: sizi sekare sokan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Nedir sizi Sekar'a sürükleyen?

– İbni Kesir

(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”

– Diyanet İşleri

«Sizi cehenneme sokan nedir»?

– Hasan Basri Çantay

Sakar'a (cehenneme) girmenizin sebebi nedir? diye.

– Seyyid Kutub

قَالُواْ لَمْ نَكُ مِنَ ٱلْمُصَلِّينَ ٤٣

Derler: biz namaz kılanlardan değildik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Derler ki: Biz, namaz kılanlardan değildik,

– İbni Kesir

Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.”

– Diyanet İşleri

(Günahkârlar) dediler (derler): «Biz namaz kılanlardan değildik».

– Hasan Basri Çantay

Cehennemlikler derler ki; «Biz namaz kılanlardan değildik.

– Seyyid Kutub

وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ ٱلْمِسْكِينَ ٤٤

Ve fukaraya yemek yedirmezdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksulu doyurmazdık,

– İbni Kesir

“Yoksula yedirmezdik.”

– Diyanet İşleri

«Yoksula yedirmezdik»,

– Hasan Basri Çantay

Yoksulların karnını doyurmazdık.

– Seyyid Kutub

وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلْخَآئِضِينَ ٤٥

Batakçılarla dalar giderdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dalanlarla birlikte biz de dalardık,

– İbni Kesir

“Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.”

– Diyanet İşleri

«Biz de (baatıla) dalanlarla beraber dalardık»,

– Hasan Basri Çantay

Bizim gibi olanlarla birlikte asılsız ve bozguncu konuşmalara dalardık.

– Seyyid Kutub

وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ ٤٦

Ve ceza gününe yalan derdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve din gününü yalanlardık.

– İbni Kesir

“Ceza gününü de yalanlıyorduk.”

– Diyanet İşleri

«Ceza (ve hisâb) gününü de yalan sayardık».

– Hasan Basri Çantay

Hesap verme gününü inkar ederdik.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu