بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُمْ فَأَنذِرْ ٢

kalk, artık (kâfirleri azâb ile) korkut.

– Hasan Basri Çantay

وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ ٣

Rabbini büyük tanı,

– Hasan Basri Çantay

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ ٤

elbiseni (bundan sonra da) temizle (mekde devam et),

– Hasan Basri Çantay

وَٱلرُّجْزَ فَٱهْجُرْ ٥

azâb (a götürecek şeyleri) terk (de yine sebat) eyle.

– Hasan Basri Çantay

وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ ٦

İyiliği — çoğu isteyerek — yapma.

– Hasan Basri Çantay

وَلِرَبِّكَ فَٱصْبِرْ ٧

Rabbin (in rızaası) için katlan.

– Hasan Basri Çantay

فَإِذَا نُقِرَ فِى ٱلنَّاقُورِ ٨

Çünkü o boru üfürülünce,

– Hasan Basri Çantay

فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ ٩

(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.

– Hasan Basri Çantay

عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ ١٠

(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.

– Hasan Basri Çantay

ذَرْنِى وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا ١١

(11-12-13-14) Bir tek (ya'nî nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلْتُ لَهُۥ مَالًا مَّمْدُودًا ١٢

(11-12-13-14) Bir tek (ya'nî nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu