بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَٰعِدَ لِلسَّمْعِۖ فَمَن يَسْتَمِعِ ٱلْءَانَ يَجِدْ لَهُۥ شِهَابًا رَّصَدًا ﴿٩

Ve doğrusu biz ondan dinlemek için bazı mevkilere otururduk, fakat şimdi her kim dinleyecek olursa onun için gözeten bir şihab buluyor.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّا لَا نَدْرِىٓ أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَن فِى ٱلْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا ﴿١٠

Ve doğrusu biz bilmeyiz o arz’daki kimselere bir şer mi irade edilmiştir, yoksa Rab’leri onlara bir hayır mı murad etmiştir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّا مِنَّا ٱلصَّٰلِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَٰلِكَۖ كُنَّا طَرَآئِقَ قِدَدًا ﴿١١

Ve doğrusu bizler: bizlerden salih olanlar da var, olmayanlar da var dilim dilim tarikatler olmuşuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّا ظَنَنَّآ أَن لَّن نُّعْجِزَ ٱللَّهَ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَن نُّعْجِزَهُۥ هَرَبًا ﴿١٢

Ve doğrusu biz anladık ki Allah’ı arzda acze düşürmemize ihtimal yok, kaçmakla da onu asla âciz bırakamayız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا ٱلْهُدَىٰٓ ءَامَنَّا بِهِۦۖ فَمَن يُؤْمِنۢ بِرَبِّهِۦ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا ﴿١٣

Ve doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik, her kim o Rabb’ine iman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istilâ olunmak korkusu kalmaz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّا مِنَّا ٱلْمُسْلِمُونَ وَمِنَّا ٱلْقَٰسِطُونَۖ فَمَنْ أَسْلَمَ فَأُوْلَٰٓئِكَ تَحَرَّوْاْ رَشَدًا ﴿١٤

Ve doğrusu bizler: bizlerden müslimler de var, haksızlar da var, müslim olanlar, işte onlar rüşd-ü sevabı arayanlardır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّا ٱلْقَٰسِطُونَ فَكَانُواْ لِجَهَنَّمَ حَطَبًا ﴿١٥

Amma haksızlar cehenneme odun olmuşlardır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَلَّوِ ٱسْتَقَٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسْقَيْنَٰهُم مَّآءً غَدَقًا ﴿١٦

Ve hakikat o tarikat üzere istikametle gitselerdi elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لِّنَفْتِنَهُمْ فِيهِۚ وَمَن يُعْرِضْ عَن ذِكْرِ رَبِّهِۦ يَسْلُكْهُ عَذَابًا صَعَدًا ﴿١٧

Ki onları onun içinde imtihan edelim, her kim de Rabbi’nin zikrinden yüz çevirirse o onu gittikçe yükselen bir azâba sokar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّ ٱلْمَسَٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدْعُواْ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدًا ﴿١٨

Ve hakikat mescidler hep Allah içindir, o halde Allah’ın yanında başka birine duâ etmeyin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبْدُ ٱللَّهِ يَدْعُوهُ كَادُواْ يَكُونُونَ عَلَيْهِ لِبَدًا ﴿١٩

Ve filhakika o Allah’ın kulu kalkmış ona duâ ederken üzerine keçelene yazdılar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR