بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

مِّمَّا خَطِيٓـَٰٔتِهِمْ أُغْرِقُواْ فَأُدْخِلُواْ نَارًا فَلَمْ يَجِدُواْ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارًا ﴿٢٥

Bir çok hatîatlarından dolayı suya boğuldularda ateşe atıldılar ve kendilerine Allah’ın dûnünden yardımcılar bulamadılar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

günahlarından dolayı bunlar suda boğuldular, ateşe sokuldular ve Allah' tan başka yardımcı da bulamadılar.

— İbni Kesir

Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.

— Diyanet İşleri

Bunlar günâhlarından dolayı suda boğuldular. Ardından da (büyük) bir ateşe atıldılar. O vakit kendileri için Allahdan başka yardımcılar da bulmadılar.

— Hasan Basri Çantay

Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar.

— Seyyid Kutub

وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى ٱلْأَرْضِ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ دَيَّارًا ﴿٢٦

Nuh demiştiki: Ya Rab, bırakma yeryüzünde kâfirlerden bir deyyar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Nuh dedi ki: Rabbım; kafirlerden yeryüzünde yurd tutan hiç bir kimse bırakma.

— İbni Kesir

Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!”

— Diyanet İşleri

Nuuh (öyle) demişdi: «Ey Rabbim, yer (yüzün) de kâfirlerden yurd tutan hiçbir kimse bırakma»!

— Hasan Basri Çantay

Nuh dedi ki: «Rabbim! Yeryüzünde hiçbir kâfir bırakma.»

— Seyyid Kutub

إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّواْ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓاْ إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا ﴿٢٧

Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarıyorlar, ve nankör facirden başka da doğurmuyorlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü Sen onları bırakırsan; kullarını saptırırlar. Kötüden ve öz kafirden başka da evlat doğurmazlar.

— İbni Kesir

“Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kâfir kimseler yetiştirirler.”

— Diyanet İşleri

«Çünkü eğer sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar. Kötüden, öz kâfirden başka da evlâd doğurmaz (lar)».

— Hasan Basri Çantay

Doğrusu sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar, sadece ahlâksız ve çok inkarcıdan başkasını doğurup yetiştirmezler.

— Seyyid Kutub

رَّبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِىَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارًۢا ﴿٢٨

Ya Rab! Mağfiret buyur bana, ve babama anama, mü'min olarak evime girene ve bütün mü'minîn, ve mü'minâta, zalimleri ise artırma ancak helâkça artır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbım; beni, anamı, babamı, inanmış olarak evime gireni, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları bağışla. Zalimlerin de helakinden başka bir şeyini artırma.

— İbni Kesir

“Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.”

— Diyanet İşleri

«Ey Rabbim, beni, anamı, babamı, îman etmiş olarak evime giren kimseleri, (kıyamete kadar gelecek) erkek mü'minleri ve kadın mü'minleri Sen yarlığa. Zaalimlerin helakinden başka bir şey'ini de artırma».

— Hasan Basri Çantay

Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helâkini artır!

— Seyyid Kutub

AYARLAR