بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَيُمْدِدْكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّٰتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَٰرًا ﴿١٢

Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin, ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve sizi mallar ve oğullarla desteklesin, sizin için bahçeler var etsin ve ırmaklar akıtsın.

— İbni Kesir

‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.’

— Diyanet İşleri

«Sizin mallarınızı, oğullarınızı da çoğaltır, size bağlar, bostanlar verir, size ırmaklar akıtır».

— Hasan Basri Çantay

Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın.

— Seyyid Kutub

مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا ﴿١٣

Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ne oluyorsunuz ki siz, büyüklüğü Alla'a yakıştıramıyorsunuz?

— İbni Kesir

‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?’

— Diyanet İşleri

«Ne oluyor size ki Allahın, sizi bir vekaar (ve şeref saahibi yapmasını) emel edinmezsiniz»?

— Hasan Basri Çantay

Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.

— Seyyid Kutub

وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا ﴿١٤

Yaratmış iken o sizi tavır tavır bu tavra kadar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Halbuki O; sizi merhalelerden geçirerek yaratmıştır.

— İbni Kesir

‘Hâlbuki, O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.’

— Diyanet İşleri

«Halbuki O, sizi hakıykat türlü türlü tavırlar (haller) le yaratmışdır».

— Hasan Basri Çantay

Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.

— Seyyid Kutub

أَلَمْ تَرَوْاْ كَيْفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبْعَ سَمَٰوَٰتٍ طِبَاقًا ﴿١٥

Görmediniz mi nasıl yaratmış Allah yedi Semâ’yı uygun tabaka tabaka?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Görmediniz mi, Allah'ın göğü yedi kat olarak nasıl yarattığını?

— İbni Kesir

‘Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?’

— Diyanet İşleri

«Görmediniz mi, Allah yedi göğü birbiriyle âhengdâr olarak nasıl yaratmış»,

— Hasan Basri Çantay

Allah'ın, göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmez misiniz?

— Seyyid Kutub

وَجَعَلَ ٱلْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ ٱلشَّمْسَ سِرَاجًا ﴿١٦

Kamer’i kilmış içlerinde bir nur, güneşi de kilmış bir lâmba.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Aralarında aya aydınlık vermiş, güneşi bir kandil kılmıştır.

— İbni Kesir

‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’

— Diyanet İşleri

«onların içinde ayı bir nuur yapmış, güneşi de bir kandil (olarak) asmışdır».

— Hasan Basri Çantay

Aralarında Ay'a aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır.

— Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ نَبَاتًا ﴿١٧

Ve Allah yetiştirdi sizi arzdan nebat tarzıyla.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Allah; sizi, yerden ot bitirir gibi bitirmiştir.

— İbni Kesir

‘Allah, sizi (babanız Âdem’i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)’

— Diyanet İşleri

«Allah sizi yerden ot (gibi) bitirdi.

— Hasan Basri Çantay

Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir.

— Seyyid Kutub

ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا ﴿١٨

Sonra sizi onda geri çevirecek ve çıkaracak sizi bir çıkarış daha.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra sizi; oraya döndürür ve sizi bir çıkarılışla çıkarır.

— İbni Kesir

‘Sonra sizi yine oraya döndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.’

— Diyanet İşleri

«Sonra sizi yine onun içine döndürecek, sizi (yeni) bir çıkarışla (tekrar) çıkaracak».

— Hasan Basri Çantay

Sonra sizi oraya döndürür ve yine oradan çıkarır.

— Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ بِسَاطًا ﴿١٩

Ve Allah sizin için Arzı bir sergi yapmıştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Allah; yeryüzünü sizin için bir döşek kılmıştır.

— İbni Kesir

(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”

— Diyanet İşleri

«Allah yeri sizin için bir döşek yapmışdır»,

— Hasan Basri Çantay

(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.

— Seyyid Kutub

لِّتَسْلُكُواْ مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا ﴿٢٠

Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Geniş yollarında gezip dolaşasınız, diye.

— İbni Kesir

(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”

— Diyanet İşleri

«onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye».

— Hasan Basri Çantay

(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.

— Seyyid Kutub

قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِى وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارًا ﴿٢١

Nuh dediki: Ya Rab! Malûmun onlar bana isyan ettiler ve malı ve veledi kendisine hasardan başka bir şey arttırmayan kimsenin ardınca gittiler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Nuh dedi ki: Rabbım doğrusu bunlar, bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.

— İbni Kesir

Nûh, dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.”

— Diyanet İşleri

Nuuh dedi: «Ey Rabbim, hakıykat onlar bana isyan etdiler. Mal (lar) ı ve evlâd (lar) ı (kendilerinin) hüsran (ın) dan başkasını artırmayan kimselere uydular»,

— Hasan Basri Çantay

Nuh dedi ki: «Rabbim doğrusu bunlar bana isyan ettiler. Ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.»

— Seyyid Kutub

وَمَكَرُواْ مَكْرًا كُبَّارًا ﴿٢٢

Ve büyük büyük mekre giriştiler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Büyük büyük düzenler kurdular.

— İbni Kesir

“Bunlar da, çok büyük bir tuzak kurdular.”

— Diyanet İşleri

«Bunlar da büyük büyük hileler (dolaplar, melanetler) yapdılar».

— Hasan Basri Çantay

Birbirinden büyük düzenler kurdular.

— Seyyid Kutub

AYARLAR