بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَوَقَعَ ٱلۡحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ١١٨

Artık hak meydana çıktı ve onların bütün yaptıkları hiçe gitti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَٱنقَلَبُواْ صَٰغِرِينَ ١١٩

Artık orada mağlûb olmuşlardı, küçük düşmüşlerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ ١٢٠

Sihirbazlar hep birden secdeye kapandılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢١

İman ettik, dediler: o Rabb’ül-âlemîn’e.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١٢٢

Musâ ve Harun’un Rabbin’e.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فِرۡعَوۡنُ ءَامَنتُم بِهِۦ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّ هَٰذَا لَمَكۡرٞ مَّكَرۡتُمُوهُ فِي ٱلۡمَدِينَةِ لِتُخۡرِجُواْ مِنۡهَآ أَهۡلَهَاۖ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ ١٢٣

Firavun, siz, dedi: Ona ben izin vermeden iman ettiniz ha, bu her halde bir hud'a siz bu hud'ayı şehirde kurmuşsunuz, yerli ehaliyi ondan çıkarmak istiyorsunuz, o halde yakında anlarsınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ ثُمَّ لَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ١٢٤

Mutlak sizin ellerinizi, ayaklarınızı çaprazına keseceğim, mutlak sizi, hepinizi birden asacağım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ ١٢٥

Biz, dediler: Şüphesiz Rabb’imiza, döneceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا تَنقِمُ مِنَّآ إِلَّآ أَنۡ ءَامَنَّا بِـَٔايَٰتِ رَبِّنَا لَمَّا جَآءَتۡنَاۚ رَبَّنَآ أَفۡرِغۡ عَلَيۡنَا صَبۡرٗا وَتَوَفَّنَا مُسۡلِمِينَ ١٢٦

Senin bize kızman da sırf Rabbimiz’in âyetleri gelince iman etmemizden; ey bizim Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı iman selâmetiyle al.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالَ ٱلۡمَلَأُ مِن قَوۡمِ فِرۡعَوۡنَ أَتَذَرُ مُوسَىٰ وَقَوۡمَهُۥ لِيُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَيَذَرَكَ وَءَالِهَتَكَۚ قَالَ سَنُقَتِّلُ أَبۡنَآءَهُمۡ وَنَسۡتَحۡيِۦ نِسَآءَهُمۡ وَإِنَّا فَوۡقَهُمۡ قَٰهِرُونَ ١٢٧

Firavun’un kavmindan yine o cemiyyet ya, dediler: Musâ’yı ve kavmini bırakacaksın ki seni ve ilâhlarını bıraksın da yer yüzünde fesad çıkârsınlar? Yine, dedi: Oğullarını öldürürüz ve kadınlarını diri tutarız, yine tepelerinde mutlak kahrımızı yürütürüz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱللَّهِ وَٱصۡبِرُوٓاْۖ إِنَّ ٱلۡأَرۡضَ لِلَّهِ يُورِثُهَا مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۖ وَٱلۡعَٰقِبَةُ لِلۡمُتَّقِينَ ١٢٨

Musâ kavmine siz, dedi: Allah’ın avn-ü ınayetini isteyin ve acıya tahammül edip dayanın, her halde arz Allah’ın’dır ona kullarından dilediğini varis kılar, akibet ise müttekilerindir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu