بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِنَّهُۥ لَحَسْرَةٌ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ ﴿٥٠

Ve her halde o, kâfirler üzerinde bir hasrettir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve muhakkak ki o; kafirler için bir üzüntüdür.

— İbni Kesir

Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir.

— Diyanet İşleri

Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.

— Hasan Basri Çantay

Doğrusu Kur ân inkarcılar için bir üzüntüdür.

— Seyyid Kutub

وَإِنَّهُۥ لَحَقُّ ٱلْيَقِينِ ﴿٥١

Ve o hiç şüphesiz hakkulyakîndir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç şüphesiz ki o; kesin gerçektir.

— İbni Kesir

Şüphesiz Kur’an, gerçek kesin bilgidir.

— Diyanet İşleri

Hiç şüphesiz ki o (Kur'an) kat'î bilginin tam gerçeğidir.

— Hasan Basri Çantay

O, şüphesiz kesin gerçektir.

— Seyyid Kutub

فَسَبِّحْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلْعَظِيمِ ﴿٥٢

Haydi tesbih et Rabbi’nin azîm ismiyle.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Öyleyse Rabbını, o büyük adıyla tesbih et.

— İbni Kesir

O hâlde sen, yüce Rabbinin adıyla tespih et.

— Diyanet İşleri

O halde O büyük Rabbini, kendi adiyle, tesbîh (ve tenzîh) et.

— Hasan Basri Çantay

Öyleyse ey insanlar! Çok büyük olan Rabbinin adını tesbih et.

— Seyyid Kutub

AYARLAR