بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقْرَءُواْ كِتَٰبِيَهْ ﴿١٩

Kitabı sağından verilmiş olan der ki: Alın, işte okuyun kitabımı.

— İbni Kesir

إِنِّى ظَنَنتُ أَنِّى مُلَٰقٍ حِسَابِيَهْ ﴿٢٠

Doğrusu ben, bir hesablaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum.

— İbni Kesir

فَهُوَ فِى عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ ﴿٢١

İşte o, hoş bir hayat içindedir.

— İbni Kesir

فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ ﴿٢٢

Yüksek bir cennette,

— İbni Kesir

قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ ﴿٢٣

Ki, meyveleri sarkmıştır.

— İbni Kesir

كُلُواْ وَٱشْرَبُواْ هَنِيٓـًٔۢا بِمَآ أَسْلَفْتُمْ فِى ٱلْأَيَّامِ ٱلْخَالِيَةِ ﴿٢٤

Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

— İbni Kesir

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيْتَنِى لَمْ أُوتَ كِتَٰبِيَهْ ﴿٢٥

Kitabı solundan verilmiş olana gelince; der ki: Keşki kitabım bana verilmeseydi.

— İbni Kesir

وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ ﴿٢٦

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

— İbni Kesir

يَٰلَيْتَهَا كَانَتِ ٱلْقَاضِيَةَ ﴿٢٧

Keşki bu iş son bulmuş olsaydı.

— İbni Kesir

مَآ أَغْنَىٰ عَنِّى مَالِيَهْۜ ﴿٢٨

Malım hiç fayda vermedi bana.

— İbni Kesir

هَلَكَ عَنِّى سُلْطَٰنِيَهْ ﴿٢٩

Gücüm de yok olup gitti benden.

— İbni Kesir

AYARLAR