بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ ٱلْوَاقِعَةُ ١٥

İşte o gün; olan olmuştur.

– İbni Kesir

وَٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَهِىَ يَوْمَئِذٍ وَاهِيَةٌ ١٦

Gök de yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir.

– İbni Kesir

وَٱلْمَلَكُ عَلَىٰٓ أَرْجَآئِهَاۚ وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَٰنِيَةٌ ١٧

Melekler ise onun çevresindedirler. Ve o gün; Rabbının Arş'ını, onların da üstünde sekiz tanesi yüklenir.

– İbni Kesir

يَوْمَئِذٍ تُعْرَضُونَ لَا تَخْفَىٰ مِنكُمْ خَافِيَةٌ ١٨

O gün; siz, huzura alınırsınız. Ve hiç bir şeyiniz gizli kalmaz.

– İbni Kesir

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقْرَءُواْ كِتَٰبِيَهْ ١٩

Kitabı sağından verilmiş olan der ki: Alın, işte okuyun kitabımı.

– İbni Kesir

إِنِّى ظَنَنتُ أَنِّى مُلَٰقٍ حِسَابِيَهْ ٢٠

Doğrusu ben, bir hesablaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum.

– İbni Kesir

فَهُوَ فِى عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ ٢١

İşte o, hoş bir hayat içindedir.

– İbni Kesir

فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ ٢٢

Yüksek bir cennette,

– İbni Kesir

قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ ٢٣

Ki, meyveleri sarkmıştır.

– İbni Kesir

كُلُواْ وَٱشْرَبُواْ هَنِيٓـًٔۢا بِمَآ أَسْلَفْتُمْ فِى ٱلْأَيَّامِ ٱلْخَالِيَةِ ٢٤

Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

– İbni Kesir

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيْتَنِى لَمْ أُوتَ كِتَٰبِيَهْ ٢٥

Kitabı solundan verilmiş olana gelince; der ki: Keşki kitabım bana verilmeseydi.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu