بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤

O halde Rabbini o büyük adiyle tesbîh (ve tenzîh) et.

– Hasan Basri Çantay

۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ ٧٥

Hayır (hakıykatler kâfirlerin dedikleri gibi değildir). İşte yıldızların düşdüğü yerlere andediyorum.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦

ki hakıykaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir anddır,

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧

muhakkak o, elbette çok şerefli bir Kur'andır,

– Hasan Basri Çantay

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨

ki Sıyânet edilmiş bir kitabda (yazılı) dır.

– Hasan Basri Çantay

لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ ٧٩

Ona tam bir suretde temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.

– Hasan Basri Çantay

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٠

(O) âlemlerin Rabbinden indirilmedir.

– Hasan Basri Çantay

أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ ٨١

Şimdi siz bu kelâmı mı hor görücülersiniz?

– Hasan Basri Çantay

وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ ٨٢

Rızkınıza (şükür edeceğinize) siz behemehal tekzibe mi kalkışırsınız?

– Hasan Basri Çantay

فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ ٨٣

Hele (can) boğaza gelince,

– Hasan Basri Çantay

وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ ٨٤

o vakit siz görürsünüz!

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu