بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ ٧٠

Eğer dileseydik onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?

– Hasan Basri Çantay

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ ٧١

Şimdi bana (yeşil bir ağacdan) çakmakda olduğunuz ateşi söyleyin.

– Hasan Basri Çantay

ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ ٧٢

Onun ağacını siz mi yarardınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?

– Hasan Basri Çantay

نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ ٧٣

Biz onu hem bir ibret, hem çöl yolcularına bir fâide kıldık.

– Hasan Basri Çantay

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤

O halde Rabbini o büyük adiyle tesbîh (ve tenzîh) et.

– Hasan Basri Çantay

۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ ٧٥

Hayır (hakıykatler kâfirlerin dedikleri gibi değildir). İşte yıldızların düşdüğü yerlere andediyorum.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦

ki hakıykaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir anddır,

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧

muhakkak o, elbette çok şerefli bir Kur'andır,

– Hasan Basri Çantay

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨

ki Sıyânet edilmiş bir kitabda (yazılı) dır.

– Hasan Basri Çantay

لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ ٧٩

Ona tam bir suretde temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.

– Hasan Basri Çantay

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٠

(O) âlemlerin Rabbinden indirilmedir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu