بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَفَٰكِهَةٍ كَثِيرَةٍ ٣٢

Bol meyvalar yanında,

– Seyyid Kutub

لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ ٣٣

Sürekli ve yasaksız,

– Seyyid Kutub

وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ ٣٤

Yüksek döşekler üzerindedirler.

– Seyyid Kutub

إِنَّآ أَنشَأْنَٰهُنَّ إِنشَآءً ٣٥

Biz oradaki hurileri yeniden yarattık.

– Seyyid Kutub

فَجَعَلْنَٰهُنَّ أَبْكَارًا ٣٦

Onları bakire yaptık.

– Seyyid Kutub

عُرُبًا أَتْرَابًا ٣٧

Eşlerine aşık ve onlarla aynı yaşta,

– Seyyid Kutub

لِّأَصْحَٰبِ ٱلْيَمِينِ ٣٨

Defterleri sağdan verilenler için,

– Seyyid Kutub

ثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ٣٩

Bunların bazıları eski ümmetlerden,

– Seyyid Kutub

وَثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْءَاخِرِينَ ٤٠

Bazıları da sonrakilerdendir.

– Seyyid Kutub

وَأَصْحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلشِّمَالِ ٤١

Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına!

– Seyyid Kutub

فِى سَمُومٍ وَحَمِيمٍ ٤٢

Onlar gözeneklerine işleyen kavurucu bir rüzgar önünde ve kaynar su içinde,

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu