بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا قِيلًا سَلَٰمًا سَلَٰمًا ٢٦

Ancak bir kelâm: Selâmen selâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ ٢٧

Ashab-ı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فِى سِدْرٍ مَّخْضُودٍ ٢٨

Dal bastı kirazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ ٢٩

Sıvama muzlar içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ ٣٠

Memdud bir saye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآءٍ مَّسْكُوبٍ ٣١

Çağlıyan bir su.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفَٰكِهَةٍ كَثِيرَةٍ ٣٢

Bir çok meyve.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ ٣٣

Ne eksilir, ne men edilir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ ٣٤

Yüksek döşekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَنشَأْنَٰهُنَّ إِنشَآءً ٣٥

Biz etmişizdir de onları.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَجَعَلْنَٰهُنَّ أَبْكَارًا ٣٦

AYARLAR
Okuyucu