بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَحُورٌ عِينٞ ٢٢

كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ ٢٣

Saklı inci timsalleri gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٢٤

İşledikleri amellere mükâfat için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا ٢٥

Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا ٢٦

Ancak bir kelâm: Selâmen selâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ ٢٧

Ashab-ı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ ٢٨

Dal bastı kirazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ ٢٩

Sıvama muzlar içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ ٣٠

Memdud bir saye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ ٣١

Çağlıyan bir su.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ ٣٢

Bir çok meyve.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu