بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ ٢١

İştahlanacaklarından kuş et (ler) i ile (etraflarında dolanırlar).

– Hasan Basri Çantay

وَحُورٌ عِينٞ ٢٢

(Orada) şahin gözlü huurîler de (vardır),

– Hasan Basri Çantay

كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ ٢٣

saklı inci timsâlleri gibi.

– Hasan Basri Çantay

جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٢٤

(Bunlar mukarreblerin) işledikleri iyi amel (ve hareket) lere bir mükâfat olarak (yapılır).

– Hasan Basri Çantay

لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا ٢٥

Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler.

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا ٢٦

Yalınız bir söz (işidirler ki oda) «Selâm, selâm» dir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ ٢٧

Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır!

– Hasan Basri Çantay

فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ ٢٨

Dikensiz kiraz,

– Hasan Basri Çantay

وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ ٢٩

meyveleri tıklım tıklım muz ağaç (lar) ı,

– Hasan Basri Çantay

وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ ٣٠

yayılmış (daimî) gölge (ler),

– Hasan Basri Çantay

وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ ٣١

dâima akan su (lar),

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu