بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَفَٰكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ﴿٢٠

Meyve beğendiklerinden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ ﴿٢١

Kuş etti istediklerinden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَحُورٌ عِينٌ ﴿٢٢

كَأَمْثَٰلِ ٱللُّؤْلُؤِ ٱلْمَكْنُونِ ﴿٢٣

Saklı inci timsalleri gibi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

جَزَآءًۢ بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٢٤

İşledikleri amellere mükâfat için.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا ﴿٢٥

Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا قِيلًا سَلَٰمًا سَلَٰمًا ﴿٢٦

Ancak bir kelâm: Selâmen selâm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْيَمِينِ ﴿٢٧

Ashab-ı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِى سِدْرٍ مَّخْضُودٍ ﴿٢٨

Dal bastı kirazlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ ﴿٢٩

Sıvama muzlar içinde.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ ﴿٣٠

Memdud bir saye.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR