بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Bir çok evvelînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bir çoğu öncekilerden,

– İbni Kesir

(13-14) Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

Bir çok (u) evvelki (ümmet) lerden,

– Hasan Basri Çantay

Çoğu öncü ümmetlerden,

– Seyyid Kutub

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٤

Biraz da âhirînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Birazı da sonrakilerden.

– İbni Kesir

(13-14) Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

biraz (ı) da sonrakilerdendir.

– Hasan Basri Çantay

Birazı da sonrakilerdendir.

– Seyyid Kutub

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

Murassa tahtlar üstünde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Murassa tahtlar üzerindedirler.

– İbni Kesir

(15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

(Onlar) cevherlerle örülmüş tahtlar üzerindedirler,

– Hasan Basri Çantay

Altın işlemeli tahtlarda otururlar.

– Seyyid Kutub

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Karşı karşıya kurulmuşlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Karşılıklı olarak üzerinde yaslanırlar.

– İbni Kesir

(15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak.

– Hasan Basri Çantay

Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar.

– Seyyid Kutub

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Pırlanır etraflarında muhalled evlâdlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ölümsüz civanlar etraflarında dolaşırlar.

– İbni Kesir

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

Ebedî (taze) lige mazhar edilmiş evlâdlar (hizmet için) etraflarında dolanırlar,

– Hasan Basri Çantay

Hiç ölmeyecek genç hizmetçiler aralarında dolaşır,

– Seyyid Kutub

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

Kübler ve ibriklerle meiynden bir piyâle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Main'den büyük kaplarla, ibrikler ve kadehlerle.

– İbni Kesir

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

«Maîn» (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle.

– Hasan Basri Çantay

Gürül gürül akan bir çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.

– Seyyid Kutub

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ ١٩

Ne başları ağrıtılır ondan ne de erer zevâle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ondan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi, akılları da giderilmez.

– İbni Kesir

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.

– Hasan Basri Çantay

Bu içki ne başlarını ağrıtır, ne de sarhoş eder.

– Seyyid Kutub

وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ٢٠

Meyve beğendiklerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Beğenecekleri meyveler,

– İbni Kesir

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

Beğeneceklerinden (türlü) meyve (ler),

– Hasan Basri Çantay

Hoşlarına giden meyvalarla,

– Seyyid Kutub

وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ ٢١

Kuş etti istediklerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kuş eti, içlerinin çektiğinden.

– İbni Kesir

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

İştahlanacaklarından kuş et (ler) i ile (etraflarında dolanırlar).

– Hasan Basri Çantay

İştahla yiyecekleri kuş etleri ile,

– Seyyid Kutub

وَحُورٌ عِينٞ ٢٢

Şahin gözlü huriler de;

– İbni Kesir

(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.

– Diyanet İşleri

(Orada) şahin gözlü huurîler de (vardır),

– Hasan Basri Çantay

Onlara iri gözlü huriler sunulur,

– Seyyid Kutub

كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ ٢٣

Saklı inci timsalleri gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Saklı inci misali.

– İbni Kesir

(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.

– Diyanet İşleri

saklı inci timsâlleri gibi.

– Hasan Basri Çantay

Tıpkı sedefteki inciler gibi.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu