بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشِۭ بَطَآئِنُهَا مِنۡ إِسۡتَبۡرَقٖۚ وَجَنَى ٱلۡجَنَّتَيۡنِ دَانٖ ٥٤

Hepsi de, astarları atlasdan olan döşemelere yaslanarak (nimetlenirler). Her iki cennetden devşirilen meyve (ler, ehl-i cennete) yakındır.

– Hasan Basri Çantay

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٥

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

فِيهِنَّ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ ٥٦

Oralarda gözünü yalınız zevcelerine hasretmiş (öyle dilber) ler vardır ki bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin asla kendilerine dokunmamışdır.

– Hasan Basri Çantay

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٧

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

كَأَنَّهُنَّ ٱلۡيَاقُوتُ وَٱلۡمَرۡجَانُ ٥٨

Sanki onlar (birer) yaakutdur, mercandır.

– Hasan Basri Çantay

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٥٩

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

هَلۡ جَزَآءُ ٱلۡإِحۡسَٰنِ إِلَّا ٱلۡإِحۡسَٰنُ ٦٠

iyiliğin mükâfatı iyilikden başka mıdır?

– Hasan Basri Çantay

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٦١

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ ٦٢

(O) ki (cennet) den başka iki cennet daha vardır.

– Hasan Basri Çantay

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٦٣

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

مُدۡهَآمَّتَانِ ٦٤

(Bu cennetler) koyu yeşil (renkde) dirler.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu