بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يُرۡسَلُ عَلَيۡكُمَا شُوَاظٞ مِّن نَّارٖ وَنُحَاسٞ فَلَا تَنتَصِرَانِ ٣٥

Salınır üstünüze ateşten bir yalın, bir zehir duman, kurtulamazsınız deseniz de el'aman.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

– İbni Kesir

Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.

– Diyanet İşleri

Üzerinize ateşden (dumansız) bir yalınla (kara) bir duman salıverilecek, öyle ki birbirinizi kurtaramayacak, yardımlaşamayacaksınız.

– Hasan Basri Çantay

Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran bulunmaz.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٦

Şimdi Rabbiniz’in hangi eltafına dersiniz yalan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

Şîmdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

Peki, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ وَرۡدَةٗ كَٱلدِّهَانِ ٣٧

Gök bir yarılıp oluverdi mi bir gül, yağ gibi eriyen, kızaran yanan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gök, yarılıp da kırmızı sahtiyan gibi bir gül olduğu zaman,

– İbni Kesir

Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?)

– Diyanet İşleri

Artık gök yarılıb da kırmızı sahtiyan gibi bir gül olduğu zaman,

– Hasan Basri Çantay

Gök parçalanıp da kırmızı gül renginde bir yağ eriyiğine dönüştüğü zaman;

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٣٨

Şimdi Rabbiniz’in hangi eltafına dersiniz yalan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabileceksiniz?

– Hasan Basri Çantay

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُسۡـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٞ وَلَا جَآنّٞ ٣٩

O gün sorulmaz cürmünden artık ne bir insan ne de bir cânn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte o gün; insana da, cinne de günahından sorulmaz.

– İbni Kesir

İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.

– Diyanet İşleri

İşte o gün ne insana, ne cinne günâhı sorulmayacak.

– Hasan Basri Çantay

O gün ne insana ne de cinne suçu sorulmaz.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٤٠

Şimdi Rabbiniz’in hangi eltafına dersiniz yalan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz. _

– İbni Kesir

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

يُعۡرَفُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ بِسِيمَٰهُمۡ فَيُؤۡخَذُ بِٱلنَّوَٰصِي وَٱلۡأَقۡدَامِ ٤١

Tanınır da mücrimler simalarından tutulur perçemlerile ayaklarından.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Suçlular simalarından tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.

– İbni Kesir

Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

– Diyanet İşleri

Günahkârlar sîmâlariyle tanılacak da perçemlerinden ve ayaklarından tutulacak.

– Hasan Basri Çantay

Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٤٢

Şimdi Rabbiniz’in hangi eltafına dersiniz yalan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٤٣

İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri cehennem.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Suçluların yalanladıkları cehennem, işte budur.

– İbni Kesir

İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.

– Diyanet İşleri

İşte bu, o günahkârların yalan saydıkları cehennemdir.

– Hasan Basri Çantay

İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.

– Seyyid Kutub

يَطُوفُونَ بَيۡنَهَا وَبَيۡنَ حَمِيمٍ ءَانٖ ٤٤

Olacaklar bununla bir kızgın hamîmin arasında pûyan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar bununla kaynar su arasında dolaşır dururlar.

– İbni Kesir

Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.

– Diyanet İşleri

Onlar bununla kaynar su arasında (bocalayıb) dolaşacaklar.

– Hasan Basri Çantay

Cehennem ile kaynar su arasında mekik dokurlar.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٤٥

Şimdi Rabbiniz’in hangi eltafına dersiniz yalan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şu halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?

– İbni Kesir

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz?

– Hasan Basri Çantay

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu